Ders…

Ä°stanbul seçiminin esaslı maÄŸlubu var ki; O da her fısıltıda, her kıpırdamada “Aha Kürtler anlaÅŸtı, aha HDP yan yatacak,aha Kürtler satacak!” diye bu kitle hakkında “güvenilmez, istikrarsız, kendi iradesi olmayan” türündeki kendi ÅŸoven yargılarını yorum diye ÅŸevkle saçanlar oldu.

HDP’ye oy veren kitleyi, genel olarak da Kürt ulusal demokratik hareketinin yaslandığı kitleyi tanımayan,onları “aÅŸiret reislerinin sözüyle oturup kalkan feodal köylülük!” olarak gören, sömürge efendisi bakışına sahip kiÅŸiler bu tür yorumları pompalayıp durdular.

Onlara göre CHP’ye, AKP’ye, MHP’ye oy veren kitleler (tabiiki bunlar genellikle ‘beyaz Türk!’ oluyor) çok istikrarlıdırlar, tercihlerini kolay deÄŸiÅŸtirmezler, bilinçlidirler… Ama ah ÅŸu Kürtler, en küçük söze aldanırlar, perde arkasından iÅŸ çevirirler, güvenilmezler, ne yapacakları ne zaman baÅŸka yöne sapacakları belli olmaz…

On yıllarca zulüm, zorbalık ve ayrımcılık yaptığı bu kitleye “Kürt kardeÅŸlerim de insandır, eskiden Kürdistan mebusları vardı” dedik mi, bir de “RojbaÅŸ, çewanî?” çektik mi tamamdır sanan zihniyetle; “Ä°mralı’dan mektup geldi, perde arkasından pazarlık oldu, Kürtler iktidarı destekler mi” diye ÅŸaibe sıçratanların bakışı aynıydı.

Hadi, diyelim ki en az bir kere HDP (veya öncülü olan partiler), Kürt seçmeni ucuz laflarla, pazarlıklarla siyasi iktidarın dümen suyuna girmiÅŸ olsunlar da, bu baylar-bayanlar da buna dayanarak “kuÅŸku, endiÅŸe” belirtiyor olsunlar.

Var mı böyle bir şey? YOK!

Referandum döneminde veya İmralı-Kandil arası görüşmelerin en yüksek seviyede devam ettiği günlerde (2015 seçimlerinde) bile, yani diyelim ki iktidarın çözüm adına bir takım adımlar atma niyet ve beklentisinin en yüksek olduğu dönemlerde bile KENDİ BAĞIMSIZ ÇİZGİSİNİ korumuş bir parti, şimdi ortada fol yok yumurta yokken, neredeyse kadrolarının yarısı cezaevindeyken bunu niye yapsın?

O halde neye dayanarak bu tür yorumlar yapıldı?

Açıktır ki “seçim – seçmen analizi” diye okuduklarımızın çoÄŸunluÄŸu Kürtlerle ilgili bu tür ÅŸoven yargıların pompalanmasından ibaretti.

Ä°stanbul seçimleri HDP’yi ve Kürt seçmenini böyle basit ve ucuz deÄŸerlendirenler için de bir ders olmuÅŸtur. Gerçekten de olmuÅŸ mudur, umarım…

Benim tanıdığım, bildiÄŸim kadarıyla bu kitle 12 Eylül rejiminden beri tüm insan hakları ihlalleri ve anti-demokratik baskıların maÄŸduru olup, Ä°NSAN HAKLARI MÃœCADELESÄ° içinde piÅŸen aktivistlerden, mapus yakınlarından, gerilla ailelerinden, Cumartesi annelerinden,kayıp yakınlarından, sendika mücadelecilerinden, sokaklarda – meydanlarda hak arayan işçi,öğrenci, emekçi insanlardan oluÅŸuyor. Kadın mücadelesinden, çevre hareketinden besleniyor. Elbette ki bu haksızlıkların en geniÅŸ muhatabı Kürtler olduÄŸu için onlar daha merkezi bir yer tutuyorlar ama Türkler dahil toplumdaki tüm etnik kültürel, dini gruplardan demokrat, devrimci, aydın insanlar da bu çemberin içindedir.

HDP’deki siyasi tavır deÄŸiÅŸikliÄŸi ancak bu on yıllarca mücadele içinde olan Ä°NSAN HAKLARI AKTÄ°VÄ°STLERÄ°’nin yatay, dayanışmacı, eleÅŸtirel iliÅŸkileri içinde deÄŸiÅŸebilir. Bence bu herhangi bir liderin, partinin talimatından daha güçlü bir ağırlığa sahiptir. DiÄŸerleri de bunu gözardı etmezler. Türkiye’nin demokrasi ve insan hakları mücadelesindeki en kararlı, en deneyimli insanları burada toplanmıştır. Onları öyle kolayından etkilemek, manipüle etmek mümkün deÄŸildir..

Umuyorum ki yalnız AKP-MHP iktidar bloku deÄŸil, yalnız CHP’si ve yandaÅŸları deÄŸil; bu yapıyı hafife alıp ucuz deÄŸerlendirmelerle karartmaya çalışan herkes biraz ders almış olsun.