HDP’nin tutuklu bulunan Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın, Ankara’daki mahkemeler arasında gidip gelen dosyasına bakacak mahkeme, 11 ay sonra belirlendi. Demirtaş, Ankara 19’ncu Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanacak.
Diyarbakır’da yürütülen soruşturma kapsamında 4 Kasım 2016’da gözaltına alınan ve tutuklanan Selahattin Demirtaş hakkında, Diyarbakır’da “terör örgütü kurma, yönetme”, “örgüt propagandası”, “suç ve suçluyu övme” gibi iddialarla 142 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Bu dava güvenlik gerekçesiyle Ankara 19’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’ne alındı. Mahkeme önce 6 Eylül 2017 tarihine duruşma günü verdi. Ancak daha sonra Demirtaş’ın dosyasının, 6- 8 Ekim olayları sırasında öldürülen Yasin Börü ve 3 arkadaşının Ankara 2’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen dava dosyasıyla birleştirilmesini istedi. Bu tarihten sonra dosya mahkemeler arasında gidip gelmeye başladı. Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi, davaların birleştirilmesi, birkaç kez 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ne yazı yazdı. Ancak 2. Ağır Ceza bu talebi ısrarla reddetti. Mahkeme iki dosya arasında bir bağ kurmadı. Bunun üzerine dosya bir üst karar mercii olan Ankara Bölge Adliyesi 5. Ceza Dairesi’ne gönderildi. Bugün kararını açıklayan üst mahkeme, iki davanın birleştirilmesine yer olmadığına karar verdi. Demirtaş’ı Ankara 19.Ağır Ceza Mahkemesi yargılayacak.
Kararı Amerika’nın Sesi’ne değerlendiren Demirtaş’ın avukatlarından Mahsuni Karaman, müvekkilinin usulsüz olarak tutulduğunu belirterek, tahliye edilmesi gerektiğini söyledi. Karaman, “Demirtaş dosyası 11 ay sonra net olarak mahkemesini buldu. Ancak burada gözden kaçırılan şu; belki de Cumhuriyet tarihinde, Ceza Muhakemesi Kanunu yürürlüğe girdiği tarihten beri, ilk kez Demirtaş böyle bir muameleye tabi tutuluyor, hukuken çarpıcı sonuçları olan bir durum. İlerde anayasa Mahkemesi ya da Avrupa İnsan hakları Mahkemesi bu konuda çok sert beşinci madde ihlali verebilir. Kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı yönünde çok ciddi kararlar verebilir. Ankara 19. Ceza Mahkemesi henüz dosyayı resen İkinci Ağır Ceza Mahkemesi’ne göndermeden evvel 22 Haziran’da tutukluluk değerlendirmesi yaptı ve tutukluluğun devamına karar verdi. Bu CMK’da var. Tutuklu olan şahıslarla ilgili en geç 30’ar günde bir inceleme yapmak zorunda. Demirtaş dosyasında 22 Haziran’a kadar iyi kötü bunlar yapılıyordu. 22 Haziran’da bu yapıldı bundan sonra 22 Temmuz ve 22 Ağustos’ta yapılması gereken yapılmadı. Şu an 19 Eylül’deyiz, 3’ncü inceleme yapılması gerekirken yapılmadı. Eğer CMK’ya göre usulüne uygun tutukluluk incelemesi yapılmamış ise sonradan tutukluluk halinin devamına karar verilmişse, tutuklama kararı ayda bir periyodik olarak incelenmemişse, tutukluluk ortadan kalkar, yok hükmündedir. Ankara 19 ve 2. ACM ve Bölge Adliye 5 Ceza Dairesi’nin tüm yargıçları bu ihmalden sorumludurlar. Bununla ilgili suç duyurusunda bulunup bulunmayacağımıza, Demirtaş ile görüştükten sonra karar vereceğiz” dedi.
Karaman, kararın siyasi olarak olumlu olduğunu savunurken, tahliye için umutlarını AİHM ve AYM’ye bağladıklarını söyledi. Karaman, “Şu anda siyasetin gölgesindeki hukukla karşı karşıyayız. Siyaset bir takım manipülasyonlarla hukuku da yönlendiriyor, toplumsal algıları da yönlendiriyor. AYM ve AİHM’e başvurumuz var. AİHM Türkiye’ye 20 Ekim’e kadar süre tanınmış. Türkiye 20 Ekim’e kadar bir savunma verecek. Türkiye savunmasını sunduktan sonra AİHM ne kadar sürede kararını açıklar, ondan emin değilim. AYM bu aralar bu kararı açıklar mı, ne zaman açıklar bilmiyorum ama doğrusunu söylemek gerekirse yerel mahkemeden tahliye kararı beklemiyorum. Olursa AYM ya da AİHM’den bekliyorum” diye konuştu.
Demirtaş’ın mahkeme günü önümüzdeki günlerde belli olacak.
- Bilim İnsanları, Bazı Kişilerin Neden Covid Olmadığını Buldu - 21 Haziran 2024
- Tüketicinin İyimserliği Azalıyor - 21 Haziran 2024
- Akşener, Erdoğan’dan Ne İstedi? - 7 Haziran 2024