Çöpümü nereye atacağım?

Türkiye’de yaşarken de evdeki atıkları geri dönüştürmeye meraklı bir aileydik. Eşimiz Çevre Mühendisi olunca ve döngüsel ekonomi başlıklı konularda çalışınca gel de meraklı olma. Türkiye’de işimiz kolaymış. Evde çöplerimizi ayırıyor ve belediyenin oluşturduğu atık kutularına bırakıyorduk. O da olmasa mahallemizin neşeli, umutlarını ve geleceğini çöpten çıkarmaya çalışan, geri dönüşüm işçisi/emekçisi olan Burhan’ı gördüğümde ona emanet ediyor, üstüne bir de hayır duası alıyordum.

Almanya’ya geleli henüz bir ay oldu. Çöp en önemli konu başlıklarımızdan biri haline geldi. Şimdilik kiraladığımız geçici bir konuttayız. Eve yerleşince, özellikle dinlenme saatleri ve çöp konusunda uymamız gereken kuralların altı çizildi.

Burada sokaklarda çöp konteynerleri yok. Binaların genellikle arka bahçelerinde kapaklı çöp kutuları var. Neyi hangi kutuya atacağımız hakkında bir e-posta ile bilgilendirildik.

Almanya’da çöpler farklı çöp bidonları içinde toplanıyor. Her evin veya apartmanın kendi çöp bidonları var. Kağıt için genellikle mavi renkli kapağı olan bir bidon kullanılıyorlar. Plastik ve metal ambalajlar “sarı plastik torba” içinde ya da sarı kapaklı bir çöp bidonuna atılıyor. Yiyecek artıkları gibi organik olan çöpler ise başka bir çöp bidonunda toplanıyor. Bu çöp bidonlarının kapağı çoğunlukla ya kahverengi ya da yeşil renkte. Kira kontratlarının ekinde yer alan kurallar listesinde bile bu detaylar yer alıyor.

Tam olarak hangi çöpü hangi bidona atmamız gerektiğini aşağıda sıralamaya çalıştım:

Kullanılmış büyük kağıtlar ve aşağıda belirtilen çöpler mavi çöp bidonuna atılıyor.

  • Gazeteler
  • Prospektüsler, kataloglar
  • Defterler
  • Kağıtlar
  • Yumurta kutuları
  • Sigara kutuları (sadece kutular)
  • Kağıt torbalar
  • Kartonlar

Ambalajlar sarı bidonlara ya da sarı çöp torbalarına:

Plastik ambalajlar (plastik şişeler, folyolar ve plastik poşetler…), kompozit malzemeler (kahve paketleri, süt kutuları…), metaller (konserve tenekeleri, alüminyum folyo…) ve şişelerin ya da camların vidalı kapakları sarı bidonlara atılıyor.

Almanya’da çöp ayırma kapsamında sarı çöp bidonlarına atılması gereken diğer çöpler:

  • Plastik kutular; mesela yoğurt kutuları
  • Plastik torbalar; mesela cips ambalajı
  • Plastikten oluşan sebze ve meyve kutuları
  • Süt ve meyve suyu kutuları
  • Içecek ve konserve kutuları
  • Boş sprey kutuları
  • Plastik ve alüminyum
  • Plastik çiçek kutuları

Organik ve biyolojik atıklar biyolojik atık bidonuna:

Biyolojik atık bidonuna ise sebze ve meyve artıkları, meyve kabukları, kahve artıkları, çay poşetleri ve kâğıt mutfak havluları atılır.

  • Sebze, meyve ve salata artıkları
  • Patates ve yumurta kabukları
  • Ambalajsız çürük gıda maddeleri
  • Kahve filtreleri ve çay poşetleri
  • Yemek artıkları
  • Çiçek ve bitki parçaları
  • Çim, ağaç yaprakları
  • Ağaç dalları

Teneke kutular, cam şişeler ve kavanozlar

Marketlerde satılan içeceklerin çoğu için, ister cam ister plastik şişede veya teneke kutuda olsun depozito ödeniyor. Bunlar boşalınca bir markete götürüp otomatları kullanarak ödediğiniz depozitoyu geri alabiliyorsunuz. Şişe başına 0.25 cent olmak üzere makineden makbuzunuzu alıyorsunuz ve markette yapacağınız bir sonraki alışverişinizde kullanabiliyorsunuz. Ülkemizde bir türlü yaşama geçiremediğimiz güzel bir geri dönüşüm yöntemi.

Depozitolu olmayan diğer boş cam ürünler ise, büyük cam konteynerlerine renklerine göre ayrılarak atılıyor.

Kullanılmış kıyafetler ve ayakkabılar için Almanya’da çöp ayırma

Almanya’da eski ama hala kullanılmaya müsait olan giysileri ve ayakkabıları çöp kutusuna atmak yerine evinizin yakınında bulunan özel konteynerlere atabiliyorsunuz. Ayrıca, Deutsche Kleiderstiftung gibi sivil toplum kuruluşları, bu kullanılmış giysileri ve ayakkabıları ihtiyaç sahiplerine ulaştırıyorlar.

Bunun yanı sıra ikinci el kıyafet satan mağazalar var. İyi parçalarınızı bu mağazalara satıp değerlendirebilirsiniz. Böylece hem çevreyi daha az kirletmiş, hem de ihtiyacı olan birine destek olmuş ve finansal fayda sağlamış oluyorsunuz.

Elektrikli ve elektronik aletler (elektro-atık)

Almanya’da çöp ayrıştırma sisteminde, eğer bir alet elektrik ile çalışıyorsa ve siz bu aletten kurtulmak istiyorsanız, bu bir elektro atık olarak kabul ediliyor ve yeri çöp bidonları değil, geri dönüşüm merkezidir. Ayrıca bu ürünü satın aldığınız mağaza da elektro-atığı geri almakla yükümlü. Bu aletlerden bakır ve çelik saç gibi kıymetli maddeler de çıkar, kurşun ve kadmiyum gibi çevreye zararlı elementler de. İkamet ettiğiniz şehrin belediyesinin internet sayfasını ziyaret ederek, yetkili geri dönüşüm merkezine ulaşabilir ve evinizdeki elektro-atığın sizden teslim alınmasını sağlayabilirsiniz deniliyor.

Özel atıklar

Boya, cila, kimyasal maddeler, floresan, yangın söndürücü, kuru piller, akümülatörler, oto aküleri özel atık sınıfına giriyor. Bunlar özel yöntemlerle elden çıkarılması gereken tehlikeli veya toksik çöpler. Bu tür atıklar, belediye çöplüğünde küçük boy özel atıkların toplandığı bölüme veya gezici atık toplama servisi Schadstoffmobil’e ücretsiz olarak verilebiliyormuş. Yine detaylı bilgiye ikamet ettiğiniz şehrin belediyesinin internet sayfasını ziyaret ederek ulaşabiliyormuşsunuz.

Çöp ayırmayı öğrenmek, Almanya’da yaşamaya başlamanın en önemli ilk adımlarından birisi olacak gibi duruyor. Almanların geri dönüşümde dünya lideri olmasının haklı nedeni yukarıdaki detaylar ve insanlarda oluşan bilinç. (Ek not: Dünyada geri dönüşüm alanında lider ülke konumunda olan Almanya, geri dönüşümün ülke ekonomisine katkısı bakımından da ön plana çıkıyor. Avrupa genelinde çöplerin yaklaşık yüzde 40’ı geri dönüştürülürken, Almanya’da bu oran yüzde 60’ın üzerinde) Dünyanın başka yerlerinde daha iyi çalışan sistemler olabilir. Belki burada benim henüz fark edemediğim eksiklikler de olabilir.

Berlin’de temiz sokakları ve iyi çalışan sistemleri görünce, bizim insanımız bilinçsiz diye eleştirmek,  “Adamlar yapıyor yaa” diye övmek yerine şapkamızı önümüze alıp iyice düşünmek gerekiyor. Neyi yapamıyoruz? Neden yapamıyoruz? Sistemi niye kuramıyoruz?  Kurduklarımızı neden düzgün işletemiyoruz?

Bu sorulara cevap aramak önemli ama tabi öncelikle bu dönüşümü gerçekleştirmek için niyetli olmak lazım.

Türkiye’nin etkili bir atık yönetimi için atması gereken çok adım var. Belediyelerin bu noktada karneleri zayıf. Atık yönetim altyapısı oldukça yetersiz. Kendi atığını karışık topluyor, yani ayrıştırma oranı düşük. Büyükşehirlerin çöpleri kaynağında ayrıştırmaya yönelik faaliyetleri çok zayıf. Vatandaş da ayrı konteynerler görmediği için ayrıştırma motivasyonuna sahip değil. Bu yüzden değerli atıkları toplama işini bireysel toplayıcılar ilkel yollarla gerçekleştiriyor. Özellikle mültecilerin girdiği ve kağıt toplayıcılığı olarak isimlendirilen sektör her geçen gün büyüyor. Binlerce insan bu sektörden ekmek kazanıyor. Aslında belediyelerin yapması gereken bir iş, ancak belediyeler daha çok kaldırım ve asfalt ile meşgul oldukları için bu tür kamu hizmetleri başıboş bir şekilde ayrı bir sektöre dönüşüyor.

Çöp satın almak ayrıştırmaktan ucuz.

Eğer geri dönüşüm firmaları daha fazla kâr ettiklerini düşünürlerse ülke içindeki çöpü almaktan vazgeçebilirler. Çünkü olay ticari bir mesele. Geri dönüşüm firmaları bu işi hayrına ya da çevreyi çok sevdikleri için yapmıyorlar. Daha fazla para kazanacaklarsa doğal olarak dışarıdan almayı düşüneceklerdir. Zaten yetersiz olan atık toplama meselesi böylelikle daha da içinden çıkılamaz hale gelebilecektir. Çin bu yüzden plastik çöp satın almaktan vazgeçti. Çünkü artık çöpleri yönetemeyecek hale geldi. Çin dünyanın en kirli çevresine sahip ülke. Akdeniz’in en kirli sahilleri de Türkiye’de. Yakın zamana kadar dışarıdan plastik çöpü alıyorduk. Toplanmayan, gömülen, depolanan her çöpün en sonunda gideceği yerin denizler olduğu gerçeğini asla unutmamak gerekiyor.

Uzun uzun övdük Almanya’yı, şimdi sıra eleştirmeye geldi. Almanya ve İngiltere gibi ülkelere baktığımızda, kendi plastik sorunlarını kontrol altına almaları gerektiği gerçeği ortaya çıkıyor.  Almanya ayrıştırmak için topladığı plastik atıklarını farklı ülkelere ihraç ediyor. Buradaki sorunun özü aşırı üretim ve tüketim. Evet tek kullanımlık plastikler azaltılmalı, plastik atık ihracatı kontrol altına alınmalı. Avrupa Birliği’nin belirttiği gibi atık yönetimi ile ilgili sorunlar ihraç edilmemeli. Alman çöplerinin de Almanya’da arıtılması, dönüştürülmesi sağlanmalı.

Ben bu yazının başlığında olduğu gibi bu ülkede yaşarken çöpümü nereye atacağım konusunda çabuk uyum sağlayabilirim. Alman vatandaşları gibi çöplerimi ayrı konteynerlere atarak çevreciymiş gibi de yaşayabilirim.  Ama bu ülkenin ve sokaklarının temizliğinin nedenlerinden birisinin bazı ülkelerin Almanya’nın topladığı çöpleri satın almasından kaynaklandığı bilgisiyle yaşamak zor.

A. Semih İŞEVİ
Latest posts by A. Semih İŞEVİ (see all)