Çocuklar ve Uyuşturucu Bağımlığı

Sokakta çocukları bekleyen tehlikelerin ne olduğu konusunda bir farkındanlık yaratmak gerekir. Özellikle çocuğunu sokakta çalışmaya ve dilenmeye gönderen aileleri bu konuda bilinçlendirmek gerekir. Bu aileleri suçlamak yerine bilinçlendirmek bir nebzede olsa uyuşturucu bağımlısı çocuk sayısının azalmasına katkı sunabilir.

Sokakta çalışan ve ya yaşayan çocukları bekleyen en önemli tehdit uyuşturucu ve uçucu madde alışkanlığıdır. Özellikle çocuklar üzerinden büyük rant elde eden suç örgütleri, çocuklar bağımlılıkla kendilerine bağlamaktadırlar. Bu maddelerin ne olduğu ve yarattığı olumsuz etkileri hakkında farkındanlık, bu alandaki mücadeleyi güçlendirecektir.

Uyuşturucu ve uçucu madde kötüye kullanım ve bağımlılık erkeklerde kadınlara göre daha sıktır. Son dönemlerde yapılan araştırmalarda kullanım yaşı çok küçük yaşlara kadar düşmektedir.2007 yıllında Diyarbakır’da çocuk ve genç kullanıcılar üzerinde yaptığımız araştırmada, kullanıcı çocuk ve gençlere ulaşmada zorluk çekmediğimiz gibi, kullanıcılar arasında ilköğretim 5. 6. Sınıf öğrencilerinin olduğunu gördük. Kullanımın sadece sokakta çalışan çocuklarla sınırlı olmadığını, aslında her çocuğun risk altında olduğunu, kullanılan maddelerin fiyatından dolayı genellikle uçucu madde(Tiner, Bali) olduğu ancak Esrar ve Hap kullanımının da yaygın olduğunu tespit ettik. Eroin ve Kokain gibi bulunması zor ve pahalı olan maddeler pek kullanılmaması tespitlerimizin arasındaydı. Ancak bağımlı çocukların daha çok bu maddelerin satışında kurye olarak kullanıldığını gözlemledik. Madde bağımlısı çocukların büyük bir çoğunluğunun eş bağımlılık olarak alkol kullandıklarını da gördük.

Özellikle hırsızlık şebekeleri daha çok bağımlı çocukları tercih etmektedirler. Görüştüğümüz bağımlı aynı zamanda hırsızlık şebekesi üyesi bir çocuk, çaldıklarından kendisine düşen pay ile çoğunlukla uyuşturucu aldığını ifade etti. Uyuşturucuyu çete reislerinden aldıklarını ve böylece çete reislerinin bir taşla iki kuş vurduğunu belirtmişlerdir. Bu tip organizasyonların çok iyi bilinmesine rağmen müdahalenin yapılmaması ayrıca incelenmesi gereken bir konu olduğu inancındayım.

Uçucu madde(Tiner, Bali) kullanımı daha çok sokakta yaşayan ve belli bir suç organizasyonu içinde olmayan çocuklar ve gençler arasında yaygındır. Uçucu maddeler, ucuz ve kolaylıkla temin edilebilir maddelerdir. Uçucu madde kullanımı ile ilişkili acil başvuruların yaklaşık %20’sini 18 yaşından küçükler oluşturmaktadır. Uçucular genellikle Akciğere bir tüp, plastik torba, kap kullanılarak ya da maddeye batırılmış bir bez parçası ile alınır. Uçucuların ciddi yan etkileri vardır. En ciddi yan etkileri; solunum depresyonu, kardiyak aritmiler, kusmuğun emilmesi sonucu veya kaza ya da yaralanmalarla sonuçlanabilecek ölümlerdir. Uzun süre kullanımı beyin küçülmesi, epilepsi, zekâ geriliğine neden olabilmektedir.

Esrar kullanımının en önemli yan etkisi kronik solunum hastalıkları ve kansere yakalanma riskidir. Esrar kullanımı nikotinle birlikte olduğu için ayrıca nikotinin yarattığı olumsuz etkilerde görülmektedir. Esrarın uzun süre kullanımı donucu bazı psikotik bozuklukları beraberinde getirmektedir. Ayrıca uyku, cinsel işlev ve kalıcı algı bozuklukları da görülebilmektedir.

Hap kullanımı da diğer maddeler gibi nörolojik ve fizyolojik rahatsızlıklara neden olabilmektedir. Özellikle doz aşımları koma ve ölümlere neden olabilir.

Uyuşturucu madde kullanımında tedavi için en gerekli önlem kişiyi maddeyi temin ettiği sosyal ortamlardan ayrılmasını sağlamaktır. Ayrıca tedavi için kişiyi hastaneye yatırmak en önemli etkendir. Bunun olabilmesi içinde bağımlısının tedavi isteğinin olması gerekir. Bu motivasyonu sağlamada çevresine büyük görevler düşmektedir. Toplumu bilinçlendiren ve bağımlıları yönlendiren kurumlara da ihtiyaç vardır. Toplum olarak olabildiğince bu kurumların sayısını çoğaltmak gerekir.

Sosyolog-Rehberlik Ve Aile Danışmanlığı Uzmanı

Arslan ÖZDEMİR