Buyurdular: TEOG Kalkacak

Niçin kalkacak?

Onların zamanında TEOG yokmuş da ondan.

Peki, siz buyurmadınız mı TEOG’u?

TEOG için “Bu bir devrimdir” diyen siz deÄŸil misiniz?

Madem gerek yoktu neden getirdiniz, neden karşı çıkanları aforoz ettiniz?

Büyük olasılıkla: Dün dündü bugün bugündür diyeceklerdir.

Peki eÄŸitimin temel sorunu TEOG’mu?

BilimselliÄŸi reddeden, merkezine insanın özgürlüğünü deÄŸil dini dogmaları koyan, düşünmeyi deÄŸil itaat etmeyi öğreten; içerik olarak ırkçı, ÅŸeriatçı, cihatçı bir dünya görüşünü topluma dayatan eÄŸitim sistemini tartışmak dururken TEOG’u tartışmak, toplumun her gün biraz daha kabaran tepkisini sönümlendirmek için ortaya atılan bir algı operasyonu mu?

Müfredata yönelik tepkilerin yoğunlaştığı bir döneme denk getirilmesi rastlantı mı?

“TEOG kalkmalı” komutu verildikten sonra, müfredata yönelik tartışmaların, eleÅŸtirilerin birden kesilmesi rastlantı mı?

Sizce ortada bir algı operasyonu yok mu?

TEOG olsa ne olur, olmasa ne olur. Defalarca deÄŸiÅŸtirdiler,ne deÄŸiÅŸti?

Sorunlar çözüldü mü?

Hayır, tam tersine sorunlar daha arttı. Öyle ki eğitim politikaları ve milli eğitim bakanları sık sık değişmek zorunda kaldı.

Bu iktidar döneminde kaç milli eğitim bakanı değişti?

Yanılmıyorsam 5

Orta öğretimden liselere geçiş sınavı kaç defa değişti?

Yanılmıyorsam şimdi  5. olacak: LGS, OKS, SBS, TEOG,?

Hatırlayalım:

2002 ‘de iktidara geldiler, iki yıl sonra yani 2004’de LGS yerine OKS’ye geçildi. Aradan 4 yıl geçti, 2008 yılında 5+3+3 sisteminden sekiz yıllık kesintisiz ilköğretim sistemine geçildi ve  sınavın adı  SBS oldu. Yine olmadı, bir 4 yıl sonra 2012 yılında, sekiz yıllık ilköğretim uygulamasından vazgeçilip, toplumun çoÄŸunluÄŸunun tepkisine raÄŸmen  4+4+4 sistemi topluma dayatıldı ve yeni sınavın adı da TEOG oldu.

Dikkat edilirse ülkenin eğitim sistemi ortalama her 4 yılda bir değişmiş ve değişen sistemle birlikte milli eğitim bakanları da değişmiş.

Åžimdi sormak gerekmez mi?

Peki iktidar değişmediği halde eğitim politikaları 4 yılda bir niye değişti?

Çünkü ülkenin ulusal bir eğitim politikası yok, dolayısıyla eğitim, siyasi iktidarın politik çıkarlarına,hedeflerine göre sürekli değişiyor. Oysaki demokratik bir ülkede eğitim politikaları partiler üstüdür ve eğitimin yönetimi de mesleği eğitim olan  uzman kişilerden oluşmuş bir kurul tarafından yönetilir.

Şimdi  soralım:

Yeni eÄŸitim yılı TEOG yapılacakmış gibi açılmışken, kitaplar TEOG’a göre basılmışken, aileler buna göre hazırlık yapmış ve 1,5 milyona yakın öğrenci bu psikolojiyle okullarına gitmiÅŸken, birden bire  ” TEOG kalkmalı” komutu neden geldi ve TEOG sisteminin adaletli bir sistem olduÄŸunu savunan sayın Milli EÄŸitim Bakanı bu komut üzerine  TEOG’un kaldırılması ülkenin çıkarınadır diyerek yapılanı niye savundu?

Çünkü bu ülkede politikalar yasama organı tarafından değil, yürütmenin başı olan saraydaki partili cumhurbaşkanı tarafından belirleniyor. Bu durumda  bakanlar, yetkileri olmayan, yukarıdan verilen emirlere uygun davranan  kişiler olmaktan öteye gidemiyor.

Şimdi de şu soruyu soralım:

Partili Cumhurbaşkanı kimi temsil ediyor?

Tabii ki sermaye sınıfını.

Öyleyse partili CumhurbaÅŸkanı, gece rüya görüp ertesi gün “TEOG deÄŸiÅŸmeli” demedi

Peki ne oldu?

Demek ki AKP’yi iktidar yapan egemenler eÄŸitim politikasında koydukları hedeflere ulaÅŸamadılar ve daha fazlasını istediler.

Demek ki  “kindar ve dindar nesiller yetiÅŸtireceÄŸiz” politikası istenildiÄŸi gibi hayata geçirilemedi. Ne dindarlık ne de piyasacı yanı tutmadı. Ä°mam Hatip okullarının sayısını dört-beÅŸ katına çıkardılar ama bu okullara yeterince öğrenciyi yerleÅŸtiremediler; gösteriÅŸli binalar yapmalarına, neredeyse her okulda Ä°mam Hatip sınıfları açmalarına raÄŸmen… En önemlisi ise bu okullardaki baÅŸarısızlığı ortadan kaldırıp Ä°mam Hatip Okullarını piyasaya satamadılar.

Her amacın bir sonucu ve her sonucun bir anlamı vardır

4+4+4 sisteminin temel amacı çocukları ikinci 4 yılda Ä°mam Hatip Ortaokullarına yönlendirmekti. Åžu anda sınav sisteminde yapmak istedikleri deÄŸiÅŸikliÄŸin temel amacı da aynıdır: “Kindar ve dindar nesil yetiÅŸtirme” politikasını daha derinlemesine toplum hayatına geçirmek.

Siz bakmayın onların duygu sömürüsü yapmasına, sanki çocukların yarış tayı gibi yarıştırılmasından rahatsızlık duyuyorlarmış gibi bir algı yaratmalarına.

Kanımca bir taşla iki kuş vurmak istiyorlar.

Nasıl mı?

Yanıtını sonraki yazıya bırakalım  mı?

Evet , bırakalım çünkü yazı uzadıkça etkisi azalıyor.