Türkiye ve İngiltere gibi çayın kültürel önem taşıdığı ülkelerde, ABD’li kimyager Profesör Michelle Francl’ın tartışmalı bir iddiası, çayın mükemmel şekilde demlenmesi üzerine diplomatik bir krize neden oldu.
İngiltere’nin geleneksel çay kültürüne yönelik çıkardığı tepkiye, ABD Büyükelçiliği esprili bir şekilde cevap verdi. Açıklamada, tuzlu çayın ABD politikası olmadığı ve olmayacağı belirtildi. Büyükelçilik, çayı mikrodalgada ısıtarak doğru şekilde demlemeye devam edeceklerini ifade etti.
Pennsylvania’daki Bryn Mawr Üniversitesi’nden Prof. Francl, tuzlu çayın mükemmel olduğunu savunurken amaçladığı diplomatik bir kriz olmadığını söyledi. Bu iddia sonrasında gelen elektronik posta bombardımanına şaşırdığını belirten Francl, insanların çaylarındaki tuz konseptini bu kadar ciddi bir şekilde ele alacaklarını tahmin etmediğini ifade etti.
Francl, 8. yüzyıla ait Çin eserlerinde tuzlu çay konseptini bulduğunu ve bu eserleri inceleyerek reçetesini mükemmelleştirdiğini belirtti. Kimyager, fark yaratmayacak miktarda tuz kullanarak demlenen çayın acılığını dengeleyebileceğini savunuyor.
Bilim insanı, “Çayın Kimyası” adını verdiği kitabında bu tarife detaylı bir şekilde yer veriyor ve önyargılı olunmaması çağrısında bulunuyor. Francl, çay severlere mutfaklarında bu tarifi denemeleri için bir çağrı yapıyor.
Profesör Francl, çayın mikrodalgada ısıtılmaması gerektiğini vurguluyor. Bu yöntemin çayın sağlıklı ve lezzetli olmasını engellediğini belirtiyor. Ayrıca, çayın sıcak tutulması için kısa bardakların kullanılmasını ve çayın içine biraz limon suyu sıkılmasının yüzeydeki tortuyu alabileceğini öneriyor.
ABD’de çayın mikrodalgada ısıtılmasının oldukça yaygın bir alışkanlık olduğu göz önüne alındığında, Francl’ın iddiası çay severler arasında çeşitli görüşlere neden olmuştur.
- Kriz, Saldırı ve Tutarlılık: Özgür Özel’in Siyasi Stratejisi - 1 Haziran 2025
- Oğuzhan Müftüoğlu: “Karşıdevrim Süreci Anayasa İle Kalıcı Hale Getirilmek İsteniyor” - 1 Haziran 2025
- İlhan Cinanher: “AKP ile Anayasa Tartışmak Mümkün Değil” - 1 Haziran 2025