Tekstil Sektörü ve Çevresel Sorunlar

Menderes Havzasının çevresel kirleticilerinden en önemlilerinden biride Tekstil Fabrikalarıdır. Bu sektör; Havayı, suyu ve toprağı aşırı kirletmektedir. Menderes Irmağındaki ağır metallerin bir çoğu bu sektörün arıtılmadan alana bırakılan atıklar kaynaklıdır. Gerek Çevre ve şehircilik Bakanlığının 2009 yılı araştırma verilerinde, gerekse ocak 2014 tarihli BUTEKOM Bursa Tekstil & Konfeksiyon AR-GE Merkezinin araştırma verileri bize bu sonuçları göstermektedir.

Tekstil Fabrikalarında açığa çıkan gaz ve maddeler kısaca şunlardır: OF-Organik Fosfor, SP-Sentetik Pretroitler, OC- Organik Klorin, Hidrojen Peroksit, Hipoklorit, NaClO- (beyazlatıcı.) CO, SO2, NOx, Aldehitler, toz ve sıcak su. Bu suyun sıcaklığından dolayı Sera etkisi yaratmaktadır. Yeterli önlemler alınmadan bunlar kanallara, suya bırakılmaktadır. Yıkanma sonrası ortaya çıkan çamur su kanallarına akıtılmaktadır. Bacalara Filtreler takılmadan veya takılı olanları çalıştırmadan havaya bırakılmaktadır.Aşağıya aldığımız uzun alıntıda yukarıdaki ağır gaz ve ağır metallerden açıkça söz edilmesede, çeşitli kaynaklardan görebildiğimiz veriler onları işaret ediyor.

BUTEKOM’un 2014 yılı çalışmaları aşağıdaki gibidir:
“Katı Atıklar Üretimde farklı işlemlere katkı sağlayan veya üretim artığı olarak ortaya çıkan katı atıklar çoğunlukla geri dönüşümlüdür. Bunlar pamuklar, sentetik ve diğer elyaf ve kumaşlardır. Geri dönüşümlü olmayanlar ise; hurda ıskarta parça zımpara ve şardon elyaf, deneme amacı ile boyanmış bez parçaları, kağıt ve diğer laboratuvar malzemeleridir.

Sıvı Atıklar Başlıca sıvı atıklar, üretimde kullanılan boyama maddeleri sonucunda atık sulara verilen boya maddeleridir. Özellikle terbiye işletmelerinde yapağı ve ipliklerin yıkanması, ağartma, boyama ve son ürünlerin yıkanması gibi işlemlerin başından sonuna kadar yüksek hacimlerde su kullanılmaktadır. Ayrıca, tekstil fabrikalarında daha düşük maliyetli olan nehir, göl ve kuyu sularının da ek kaynak olarak kullanımı yaygındır. Bu nedenden dolayı oluşabilecek öncelikli çevresel problemler deniz ve akarsu yaşamlarının tehdit edilmesi, doğal kaynakların tüketilmesi, ötrofikasyon, asidifikasyon, insan sağlığına etkileri şeklinde sınıflandırılabilir.

Gaz Atıkları Tekstil sektöründe yakıt olarak çoğunlukla LPG ve fuel-oil kullanılmaktadır. Tekstil sanayi baca gazı emisyonunda CO, SO2, NOX, aldehitler ve tozlar bulunmaktadır. Filtre sistemi baca gazında bulunan SO2 gazının gaz fazından alınarak sıvı fazına geçirilmesi prensibine dayanır. Burada yüksek islilik ortaya çıkar bunu önlemek için bu gazlar kurum tutucudan geçirilip atmosfere verilir. Tekstil sanayinde baca gazlarına karşı mutlaka filtre sistemi bulunmalıdır. Ülkemizde tekstil endüstrisinde entegre olmayan tesislerin çoğunda baca sisteminde fiziksel ve kimyasal arıtma yapabilecek özellikte filtre sistemi bulunmamaktadır .

Gürültü Kirliliği Tekstil fabrikalarında gürültü etkisi genellikle tüm işlemlerin kapalı binalar içerisinde gerçekleştirilmesi nedeniyle çevreye herhangi bir etkisi olmamakla birlikte, üretim esnasında çalışan makine ve ekipmandan kaynaklanan iç mekąn gürültüsü oluşmakta ancak bu durum çok sıkıntı yaratan bir husus olmamakta, tesislerde modern teknolojiler kullanılmadığında istenmeyen etkilere neden olabilmektedir . İşletmelerde çalışan kişilerde özellikle örme ve dokumanın yapıldığı yerlerde gürültü kirliliğine bağlı olarak işitme kayıpları yaşanmaktadır. Bu kayıp kimi zaman yüzler civarına ulaşmaktadır.

Koku Problemi Önemli çevresel problemlerden biri de kokudur. Koku problemin ana nedenlerini üçe ayırmak mümkündür. 1. Düzensiz veya vahşi çöp depolama alanlarından kaynaklanan koku problemleri 2. Arıtılmamış atık suların yarattığı koku problemleri, 3. hava kirliliğine bağlı koku problemleri. Koku probleminin üretimde başlıca kaynakları; tekstil ürünlerinin kasar, boyama ve baskı işlemlerinden oluşan ve atık su arıtma tesisinden kaynaklı olarak ortaya çıkabilmektedir. Klor ve kükürt gibi kimyasalların kullanımı kokunun artmasına neden olmaktadır

Tekstil endüstrisinde ipliklerin yıkanması, ağartma, boyama ve son ürünlerin yıkanması gibi işlemlerin başından sonuna kadar yüksek hacimlerde su kullanılmaktadır. Tekstil sanayi metal sanayinden sonra, yıllık toplam 131.315.000 m3 atık su oluşturmakta, bu suların yaklaşık %57͛si arıtılmadan deşarj edilmektedir . Tekstil yaş işlemlerinde oluşan atık sular prosese bağlı olarak, örneğin haşıl sökme ve kaynatma işlemlerinde yüksek BOİ (Biyolojik Oksijen ihtiyacı), ağartmada AOx (Adsorblanabilen Organik halojenler), boyama işlemlerinde BOİ, KOİ (Kimyasal Oksijen ihtiyacı) ve metal içermektedir. Boya, baskı ve apre işlemlerinde ayrıca Uçucu Organik Bileşik (VOC) değerleri de yüksek çıkmaktadır . Ayrıca, tekstil fabrikalarında daha düşük maliyetli olan nehir, göl ve kuyu sularının da ek kaynak olarak kullanımı yaygındır.”

Bu yazılanların üzerine başkaca şeyler yazmaya gerek yoktur. Menderes suyunun ve havzadaki kirliliğin bir nedeni de bu sektör olarak görülmektedir. Bu noktada hassas davranılması ve yeterli denetimler yapılarak çevrenin kirletilmesi engellenmelidir.