Seçim gözlemcisi: ‘Türkiye’de ne iÅŸiniz var’ dediler

Avrupa Konseyi seçim gözlemciler heyeti üyesi Andrej Hunko, davet ve resmi kimliÄŸe raÄŸmen Diyarbakır ve Mardin’de çalışmalarının polis tarafından engellendiÄŸini öne sürdü. Hunko DW Türkçe’nin sorularını yanıtladı:

Türkiye’nin de üyesi bulunduÄŸu Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi’nin referandum için Türkiye’ye gönderdiÄŸi 23 kiÅŸilik heyette yer alan Alman Sol Parti milletvekili Andrej Hunko, Diyarbakır ve Mardin’deki seçim gözlem çalışmalarının polis tarafından engellendiÄŸini açıkladı. Türk hükümetinin daveti ve üzerlerindeki resmi kimliÄŸe raÄŸmen sandıktan uzaklaÅŸtırıldıklarını belirten Hunko, Avrupa Konseyi’nin müdahalesi üzerine görevlerine dönebildiklerini söyledi.

DW Türkçe: Cuma gününden bu yana Avrupa Konseyi‘ne baÄŸlı 23 kiÅŸilik seçim gözlem heyetinin üyesi olarak Türkiye’desiniz. Diyarbakır ve Mardin’de Türk polisi tarafından çalışmalarınızın engellendiÄŸi suçlamasında bulundunuz. Tam olarak neler yaÅŸandı?

Hunko: Türk hükümetinin davetlisi olarak seçimleri gözlemlemek üzere buradayız. Bu davet Türkiye’nin her köşesi için geçerli. Yani nereye isterseniz oraya gidebilirsiniz. Ben Avusturyalı parlamenter Stefan Schennach ile birlikte Diyarbakır’a gittim. Seçimleri gözlemlemeye baÅŸladık. Önce her ÅŸey sakindi. Diyarbakır’ın Sur ilçesinde aşırı bir polis yoÄŸunluÄŸu vardı, ağır silahlara sahiplerdi. Tabancalarla sivil polisler sandık mahalinde dolaşıyordu. Orada durdurulduk.

DW Türkçe: Sandık mahalinde miydiniz, dışarıda mı?

Hunko: Hayır, dışarıda okul bahçesindeydik. Okul kapısının önünde durdurulduk, bize içeri giremeyeceÄŸimiz söylendi. Orada yarım saat tartıştık, resmi kimliklerimizi gösterdik ama iÅŸe yaramadı ve dışarıya atıldık. Sonra ÅŸehre indik. Bir saati aÅŸkın bir süre sivil polisler bizi takip etti. Avrupa Konseyi’ni arayıp bilgilendirdik. Onlar da Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü ile irtibata geçti ve iki saatlik aradan sonra çalışmamıza devam edebildik. Ardından köyler üzerinden Mardin’e vardık. Oyların sayımı safhasında yine aynı ÅŸeylerle karşılaÅŸtık. Sandık mahaline girdik, gözleme baÅŸladık ki oradaki amir tarafından dışarı çıkarıldık.

DW Türkçe: Polis bu duruma ne gerekçe gösterdi? Sonuçta resmi kimliklere sahiptiniz. Size ne dediler?

Hunko: ‘Niye Almanya’daki ya da Avusturya’daki seçimleri gözlemlemiyorsunuz, Türkiye’de ne iÅŸiniz var’ gibi hoÅŸ olmayan sözlerle karşılaÅŸtık. Türk kökenli tercümanımıza da kaba bir ÅŸekilde ‘Bunları buraya siz mi getirdiniz?’ diye sordular. Emniyet’te yarım saat oturduk, sonunda Diyarbakır Emniyeti’ne ulaÅŸabildiler. Kim olduÄŸumuzu anlattık, ardından oy sayımını gözlemleyebildik. Ama başını kaçırmış olduk.

DW: AGÄ°T gözlemcileri gibi Avrupa Konseyi heyeti de Türk hükümetinin daveti üzerine Türkiye’ye geldi, deÄŸil mi?

Hunko: Evet, hatta AGÄ°T’e göre bizimki daha kapsamlı yetkiye sahip. Avrupa Konseyi yönetmeliklerine göre bizim aslında davete de ihtiyacımız yok. Türkiye Avrupa Konseyi üyesi ve Konsey kurallarına göre üye ülke davet olmasa bile seçimleri istediÄŸimiz yerde gözlemleyebilmemizi garantilemek zorunda. Kaldı ki bizim de AGÄ°T gibi Türk hükümetinden davetimiz vardı.

DW: Avrupa Konseyi heyeti de AGÄ°T de bugün referanduma iliÅŸkin geçici raporlarını açıklayacak. Konsey’in nihai raporu ne zaman açıklanacak?

Hunko: Avrupa Konseyi raporunun Nisan ayı içinde sunulacağını tahmin ediyorum. Nisan’ın son haftasında Strasbourg’da Parlamenter Meclisi oturumu var. O zamana kadar raporu tamamlayacağımızı düşünüyorum. Ama her halükarda Nisan ayında Türkiye’nin yeniden denetim mekanizmasına dâhil edilmesi konusu da karara baÄŸlanmış olacak. Biliyorsunuz Türkiye 2004 yılında denetim mekanizmasından çıkarılmıştı. Bunun nedeni Parlamenter Meclisi’nin Türkiye’deki durumun düzeldiÄŸine yönelik görüşüydü. Denetim Komisyonu (Mart ayında) Türkiye’nin yeniden mekanizmaya dâhil edilmesini kararlaÅŸtırdı. Yani artık hukuk devleti, demokrasi, insan hakları dâhil olmak üzere çok daha yoÄŸun bir gözetim söz konusu. Avrupa Konseyi tarihinde ilk kez denetim mekanizmasından çıkarılmış bir ülke yeniden denetime alınmış oluyor. Bu konuyla ilgili karar Nisan sonunda verilecek ve tabii ki seçim gözlemleriyle ilgili rapor da bu kararda etkili olacak.

Deutsche Welle Türkçe