Pratfall etki…

Hayatınızın amacı hata yapmak olmasın ama hata yapmaktan da korkmayın, bundan çekinmeyin.

“Beyin; iki yarım küreden oluşan, yüzeyi girintili çıkıntılı bir yapıya sahip, dışarıdan gelen uyarıcıları alma ve tepki verme, karar verme, gelen bilgileri depolama, kasları ve hormonları kontrol etme gibi birçok işlevi olan organizmanın kontrol merkezidir. ” Beynin nasıl işlediği bu zamana kadar psikolojik araştırmaların konusu olmuştur. Beynimiz nasıl karar verir, düşünür ve harekete geçer? Konuları araştırılırken beynin birçok işlevi ve neyi nasıl yaptığı da öğrenilmiştir. Elliot Aronson da birini neden başkalarından daha çok sevdiğimizin, beynimizin neden bazı kişilerden daha çok hoşlandığının, onlara karşı sempatimizi arttıranın nedenini ‘Pratfall Efekt’ olarak bulmuştur.

“Bu teori, Kaliforniya Üniversitesi psikologlarından Elliot Aronson tarafından ortaya atılarak test edildi. Deneyinde, birtakım sorulara yanıt veren insanların ses kayıtlarını gönüllülere dinleten Aronson, bu kayıtların sevimlilik açısından değerlendirilmesini istedi. Sonuç olarak, sorulara yanıt verirken önündeki kahve kupasını deviren kişilere ait ses kayıtları en samimi, dolayısıyla en sevimli olarak algılananlar oldu.”

“Pratfall efekt; kişinin ne kadar mükemmel değilse sevilme oranının o kadar artması anlamına gelir. “ (Montaya Matheew ve Horton, 2012).

Beynimiz hatalar yapan insanları mükemmel insanlardan daha çok seviyor. Hani böyle masum, minik sakarlıklar yapanlar var ya, işte onlar. Düştüğünde gülüp geçen insanı hiç düşmeyen veya tökezlemeyen insandan daha sempatik buluruz. Düşünün. Hoşlandığınız biriyle buluşacaksınız ve karşıdan size geldiğini gördünüz. Ondan gözlerinizi alamıyorsunuz. Aranızda birkaç adım mesafe kaldı ve tam bu sırada dikkat etmediğiniz bir kaldırım taşı ayaklarınızı yerden kesti. Hay aksi! Olanlar oldu, takıldınız ve düştünüz. Suratınızda şapşal bir ifade oluştu, utandınız. Karşınızdaki kişi ise size “yaaa kıyamam şapşal mısın sen” dercesine bakıyor ve gülümsüyor. İşleri berbat ettiğinizi sanmıştınız ama o gülümseme için bütün kaldırım taşlarına takılabileceğinizi anlıyorsunuz. İşte bu örnekte olduğu gibi şapşallıklarınız, sakarlıklarınız ya da kendinizle barışık tavırlarınız karşınızdaki insan için samimi ve etkileyici gelebiliyor. Bu etkiye bizimki “Pratfall etkisi” diyor.

İşte meselemiz bu psikolojik etkiyi kendi hayatımıza uyarlamak. Açıkçası işin püf noktası da burada. Çünkü işlem; “hata yap, bunu kabullen ve komik hale getir” şeklinde çalışıyor.
Genelde herkesin bizi izlediğini ve yaptığımız hataları detaylı detaylı değerlendirdiklerini düşünürüz. Sanki bunları yüzümüze vuracaklar, vurmasalar da arkamızdan dedikodumuzu çevirecekler gibi olur. Bu düşünce bizi rahatsız eder. Rahatsızlığımız ise karşımızdakine elimizde olmadan hissettirilir ve iki kişinin arasında samimiyetten uzak soğuk rüzgarlar esmeye başlar.

Bu düşüncelerle kendimize de çok çektiririz. Topluluk önünde bir konuşma yapmak istedik diyelim. Sahneye çıktık, insanlar da hemen karşımızda. İşte o an hata yapma korkusunun verdiği heyecanla kasılıp, kilitlenip kalırız. Halbuki hata yapmaktan korkmayıp yapacağımız hataları önce kendimiz kabullendiğimizde, sizi izleyen insanlarla olan iletişiminiz daha sağlıklı bir hale geliyor.

Hatta hata yaptıkça sizi daha çok seviyorlar. Kelimeleri telaffuz ederken kekelemek, ne diyeceğini unutmak ve bunu o anda pat diye tatlı bir dille itiraf etmek, duyguları haykırmak sizi sempatik kılıyor.

[avatar user=”nil-gonce” size=”original” /]

Nil GÖNCE
Latest posts by Nil GÖNCE (see all)