Mart ayı katliamlar ayı

16 Mart 1978: İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi önünde okuldan topluca çıkan solcu öğrenciler üzerine ülkücüler tarafından 7 öğrencinin katledildiği ve 41 öğrencinin yaralandığı günün 40. yıldönümü. 1968’lerden günümüze 16 Mart büyük katliamların yaşandığı gündür.

16 Mart 1968: ABD askerleri tarafından bir anlamda Vietnam Savaşı’nın kaderini değiştiren My Lai Katliamı yapıldı.

16 Mart 1988: Irak’ta Saddam Hüseyin tarafından Kimyasal silahlarla kadın ve çocuk demeden 5 bin Kürt’ün öldürüldüğü Halepçe katliamı yapıldı. 16 Mart 1994: TBMM tarafından dokunulmazlıkları kaldırıldıktan sonra DEP’li milletvekilleri apar topar meclisten atılarak cezaevine gönderildi.

16 Mart 2003: İsrail tanklarına karşı vicdanını siper ederek can veren Rachel Corrie anısına Uluslararası Dünya Vicdan Günü’ ilan edildi. Bu bağlamda Türkiye’de de bir “Vicdan Hareketi” kurulması girişimleri oldu, ancak bazı adımlar atılmasına karşın peşi getirilemedi.

Mart ayında sadece Üniversite Katliamı’nı anmak yeterli değil. 21 Martlardaki Newroz katliamları, 12 Mart’taki Gazimahallesi katliamı da hatırlanmalı. 21 Mart aynı zamanda Birleşmiş Milletlerin aldığı bir kararla Dünya Irkçılıkla Mücadele günü oldu.

16 Mart Üniversite katliamından 6 ay sonra 8 Ekim 1978’de Ankara Bahçelievler semtinde ikinci bir öğrenci katliamı yapıldı. Bir öğrenci evine baskın yapan ülkücüler Efraim Ezgin, Hürcan Gürses, Osman Nuri Uzunlar, Serdar Alten, Faruk Ersan, Salih Gevenci isimli gençleri, kiminin kafasına kurşun sıkarak kimini de yastıkla boğarak öldürdü. Bu iki öğrenci katliamının yapıldığı koşullar, Türkiye’de yeni bir dönemin başlangıcıydı. Başka bir deyişle 12 Eylül askeri darbesi için ortam hazırlama faaliyetlerinin başladığı günlerdi.

1 Ocak 1978’de AP’den ayrılan 11 milletvekilinin her birine bakanlık vererek şaibeli bir hükümet kuran Ecevit iktidardaydı. 6 Mart 1978’de emekli olan Genelkurmay Başkanı Org. Semih Sancar’ın yerine Ecevit, KKK Org. Kenan Evren’e atadı. 8 Mart’ta Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na Org. Nurettin Ersin getirildi. 21 Ağustos’ta da Orgeneral Tahsin Şahinkaya Hava Kuvvetleri Komutanı oldu. Böylelikle 12 Eylül 1980 Askeri Darbesi’nin generaller kadrosu tamamlandıktan sonra Kontrgerilla faaliyetleri hızlandırıldı. Bu dönemde devlet ve devlete yardımcı güç olarak hizmet eden ülkücü faşistler tarafından o kadar çok şey yapıldı ki, bunlar sadece ezilenlerin, sömürülenlerin ve dışlananların vicdanını sızlattı.

Aynı günlerde Milli Savunma Bakanı Hasan Esat Işık “Türkiye’de kontrgerilla diye bir örgütlenme yoktur” demesine karşın, 17 Nisan’da AP’li Malatya Belediye Başkanı Hamit Fendoğlu, posta ile gönderilen bir bombalı paketle Kontgerilla terörü başladı. 4 Ağustos’ta Sivas’ta devam ettirilerek 9 alevi yurttaş öldürüldü. 8 Ağustos’ta Ankara’da bir belediye otobüsünün silahla taranması sonucu 3 kişi öldürüldü ve 20 kişi yaralandı.

19 Aralık’ta Kahramanmaraş’ta bir sinemaya bomba atıldıktan sonra büyük ve planlı bir katliam başlatıldı. Ardından Ecevit hükümeti 26 Aralık’ta 13 ilde sıkıyönetim ilan etti. Sıkıyönetimle birlikte 12 Eylül darbesi için koşulları olgunlaştırma faaliyeti Genelkurmay’ın denetiminde sürdürüldü. 12 Eylül 1980 tarihine kadar Türkiye’de yaklaşık 5 bin insan öldürüldükten sonra “Emir ve komuta hiyerarşisi içinde” ordu bir kurtarıcı gibi iktidara el koydu.

Şaban İBA
Latest posts by Şaban İBA (see all)