Mahremiyet Değil Beden Dokunulmazlığı

Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası’ndan (Eğitim Sen) kadınlar Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya’nın çocuk istismarını çocuklara mahremiyet eğitimi vererek çözmeyi hedeflediklerini belirttiği sözlerine karşılık “toplumsal yaşamın her alanında erkeklere toplumsal cinsiyet eğitimi verilmesi” gerektiğini ifade etti.

“Biz Eğitim Sen’li kadınlar olarak bakanlığa eğer çocuk istismarını meşrulaştırmak istiyorsa ancak o zaman bu yoldan yürüyebileceğini bir kez daha hatırlatmak istiyoruz. Ancak cevabı ‘HAYIR’ ise yani gerçekten çocuk istismarını engellemek istiyorsa önce erkek egemen yasaları değiştirmek ardından tüm eğitim kademelerinde toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimini zorunlu ders olarak okutmak, kadın örgütleri ve sendikaların öneri ve görüşlerini almak ve cinsel istismarın toplumsal bir sorun olduğunu kavrayarak işe başlaması gerektiğini öneriyoruz.

“Ayrıca illa bir ders verilecekse çocukları istismarcıları ile evlendirmek amacı ile yasa tasarısı hazırlayan vekillerden başlayarak toplumsal yaşamın her alanında erkeklere toplumsal cinsiyet ve ‘Hayır demek Hayırdır’ eğitimi verilmesi gerektiğini bir kez daha vurguluyoruz.”

“Bakanlık sorumluluğu çocuklara yüklüyor”

Eğitim Sen’den yapılan açıklamada bakanın tavrının cinsel istismar suçunun sorumluluğunu çocuklara yüklemek anlamına geldiği vurgulandı.

“Türkiye’nin taraf olduğu ancak uygulamadığı uluslararası sözleşmeleri (CEDAW, CEDAW 19 Numaralı Tavsiye Kararı, İstanbul Sözleşmesi, AİHM kararları) ve ‘haksız tahrik indirimi’ ile cezasız bırakılan yüzlerce tecavüz olayını sayın bakana sormak istiyoruz” denildi.

“Erkek egemen yasalarınızın ve adalet sisteminizin istismarı meşrulaştırıp, artırdığının farkında mı değilsiniz yoksa yasaların yeterli olduğunu düşünmek işinize mi geliyor?

“Çocukları istismardan korumak için istismara uğradıkları cemaat ve tarikat yurtlarını, evlerini kapatmak yerine ‘Bir kereden bir şey olmaz’ diyerek cinsel istismarın sistematik yaşanmasını bekleyen bakanlık, devletin temel bir sorumluluğu olan çocukları koruma sorumluluğunu ironik bir şekilde çocuklara yüklüyor.

“İstismarcılar aklanacak”

“Bu aynı zamanda cinsel istismarın suçunu da çocuklara yüklemek demek oluyor. Üstelik kendini koruma eğitimi çocukların bedenini tanıma, ‘hayır’ deme, iyi dokunuş-kötü dokunuş gibi pedagojik bilgi çerçevesinde değil ‘mahremiyet’ üzerinden geleneksel namus anlayışı pekiştirilerek yapılması amaçlanıyor. Böylece cinsel istismara uğrayan çocuk kendini ve ‘mahremiyetini’ koruyamadığı için suçlu sayılacak ve istismarcılar daha kolay aklanmış olacak.”

Ne olmuştu?

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sayan Kaya, 5 Şubat’ta, çocuk istismarını çocuklara “mahremiyet eğitimi” vererek çözmeyi hedeflediklerini, böylece çocukların kendilerini koruyabileceğini söylemiş, çocuklara yönelik cinsel suçları önleme konusunda Türkiye’deki yasaların yeterli olduğunu savunmuştu.

Eğitimde Cinsiyetçilik Raporu

Eğitim-Sen’in hazırladığı “2016 Yılsonu Eğitimde Cinsiyetçilik Raporu”unda, son bir yılda yüzde 3’ü engelli, 368 kız çocuğunun istismara uğradığı, 600 bin kız çocuğunun da okula gidemediği belirtilmişti.

Rapora göre, cinsel istismarların yüzde 59’u okullarda yaşandı. Bunun dışında kız çocukları sokakta, zorla götürüldükleri evlerde, alıkonuldukları araçlarda, kandırılarak götürüldükleri evlerde, kurslarda, otobüslerde, parklarda cinsel istismara uğradı.

Kaynak: BİA Haber Merkezi