“Isdırırım” diyor bir gazete patronu

Kelimeleri eze eze küfür ettiğimiz günlerden geçiyoruz. Sanki hiç bu ülkede yaşamadık gibi bir his var içimde. Sanki bu dili konuşmadık sevmedik gülmedik hüzünlenmedik…

Memleketi Osmanlının sıpaları istila etti. ‘’Bisküvi’’ gibi kemiriyorlar başına fesi geçiren kameranın karşısına geçiyor, yarım yamalak bile bilmediği tarihin rezilliklerini halk yararına büyük kazanımlarmış gibi anlatıyor.

Kah ağlıyor kah zırlıyor soyları sopları bir türlü tükenmiyor.

Neo Osmanlıcı badem bıyıklı sokakta ki çıplağa hanlardan hamamlardan üç kıtada at koşturmuş ecdattan falan bahsediyor. Çıplak zevk çığlıkları atıyor, “yalarım” diyor, “ısdırırım” diyor bir sözde gazete patronu. Çember sakallı amcam daha ileri gidiyor goynuna al beni acık oynaşalım diyor.

Geçen bir programda Bekir Bozdağ ve üç numara bıyıkları konuktu. Sabredip izledim “hayır dediği için gözaltına alınan bir vatandaş varsa derhal istifa ederim” demez mi?

Tut bıyıkları ağdayla birden çek diyor şeytan. Göstere göstere yalan, sadece yalan mı!

Elini kolunu sallayarak adliyeden çıkan bağırsak tenyası yaktım gene yakarım minvalinde şeyler söyledi. Yaktım dediği çay demliğinin altı değil Müjdat Gezen Sanat Merkezi.

Artık gizli saklı yok.

Her şey aleni göstere göstere. Ne de olsa hesap soracak kimse yok. Meydanda baya bir geniş. Eh kim tutar bu aşağılık sürüyü böyle gelmiş böyle gider diyor.

Besili İslamcısı, hacısı, hocası bir şeyi unutuyorlar. Bir şey, var unuttukları. Biz daha bitti deyip ceketi alıp gitmedik. Dahası artık korkmuyoruz. Adına artık ne derseniz, kimse, hiç kimse bu ülkenin yarınını ateşe atıp, ayranla işkembeye öyle kolay kolay yollayamayacak.

Peki, bu güç nerede mi?

Boşuna başka yerlerde aramayın; sizde sizde…

Ozan SAMUR