İş yerinde ki psikolojik taciz, MOBBİNG

Mobbing Latince “mobile vulgus” sözcüklerinden gelen ve şiddet uygulayan kanunsuz kalabalık demek olan “mob” fiilinden türetilmiştir. “Mobbing”, iş arkadaşları ya da hiyerarşik olarak alt ya da üst olanlar arasında hedef alınan kişiyi işten soğutmak, performansını düşürmek, istifa etmesini ya da emekli olmasını sağlayabilmek amacıyla, tekrarlı bir biçimde onu küçük düşüren doğrudan ya da dolaylı saldırılardan oluşan olumsuz davranışlar biçimidir.

Mobbing, kişiye yönelik, kişinin yaşı, ırkı, cinsiyeti, dini, uyruğu, sakatlığı veya hamileliği gibi herhangi bir nedene dayalı belirgin bir ayrımcılık olmaktan çok taciz, rahatsız etme ve kötü davranış yoluyla herhangi bir kişiyi yönelen saldırganlıktır.

Sürekli eleştirinin, hakaret ya da saldırganlık belirtilerinin, kişiye yönelik fiziksel taciz ve tehditlerin yaygın olduğu düşmanca bir iş çevresinin varlığı, hem kamu hem de özel sektörlerde çalışan ister kadın ister erkek birçok personel için bir gerçektir.

Mobbing’in gerçekleşmesi, gerçekleştirenin psikolojisine bağlı olduğu gibi iş ortamı da gerçekleşmesinde etkili olabilmektedir. Güvensizlik, korku, kıskançlık, kendini beğenmişlik (narsizm), düşmanlık, bencillik, duyarsızlık v.b. psikoloji içinde olan bir kişi mobbing’e başvurabilir. Öte yandan iş ortamında iletişimin zayıf olması, örgütsel amaçların ve iş tanımlarının net olmaması, rol çatışması, aşırı hiyerarşi, monoton ve yoğun iş saatleri, işin aşırı stres içermesi, iş tatminsizliği, etik değerlerin olmayışı, yapıcı bir liderin eksikliği, aşırı rekabet, çalışanlara haksız ve ayrıcalıklı yaklaşımlar, açık kapı politikasının olmayışı gibi örgütsel nedenler mobbing’i tetikleyebilir.

Şiddettin soyut biçimi olan mobbing, fiziksel şiddetten daha tehlikelidir ve daha kalıcı psikosomatik etkiler yaratmaktadır. Bu etkilerin yarattığı sonuçlar aynı zamanda bir insan hakkı ihlalidir. Herkesin, bireysel olarak ve başkalarıyla birlikte, yasaya uygun olarak iş ve mesleğini yapma hakkı vardır. Meslek ve iş çerçevesinde, başkasının insanlık onuruna, insan haklarına ve temel özgürlüklerine zarar verme riski bulunan herkes bu hak ve özgürlüklere saygılı olmaya ve iş ve meslek davranış ve etiğine uygun ulusal ve uluslararası normlara uymaya mecburdur. Her insanın çalışmaya, mesleğini serbestçe seçmeye, adil ve elverişli çalışma şartlarına ve işsizliğe karşı korunmaya hakkı vardır.

Mobbing, soyut şiddet içermesinden kaynaklı olarak da insan hakları açısından işkence olarak değerlendirile bilinir. İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’ne göre, “Hiç kimseye işkence ve zulüm uygulanamaz, insanlık dış ya da onur kırıcı biçimde davranılamaz, ceza verilemez.”

Mobbing hangi anlamda değerlendirilirse değerlendirilsin sonuçta bir insanlık suçudur. Kendine insanım diyen herkesin mobbing’e karşı olması gerekir. Bunun için de insanların bilinçlenmesi ve bu konuda farkındalık yaratması gerekir. Bu konuda verilecek mücadele ahlaki-politik toplumun gereğidir.

Sosyolog-Rehberlik Ve Aile Danışmanlığı Uzmanı

Arslan ÖZDEMİR