Farzı Hüsniye

Yaşamın önündeki en büyük engel…
Cemiyet-i Türk’de bol miktarda bulunan şey…
Ön yargı… Ayrı yazılırmış TDK öyle diyor, ama ne dediğini bildiğini düşünmüyorum ben, hatta hala var mı TDK diye bişi onu da bilmiyorum… Bir bilen kendi başına karar veriyor sanki Türk Diline “ol dedi ve oldu!” bu milletin milli sporudur… Vazgeçilmezidir… Hele bir de “hor görümüz” var, değmeyin kelimenin ucuna bucağına.

Ön yargı kişilerin; insanları, olayları, durumları ya da şeyleri tanıma, tartma zorluğuna girmeden, tembelce ve bencilce kapıldıkları ilk fikir, düşünce, yargıdır.

Kesinlikle tembel işidir, zira konu, şey her neyse üzerine tekrar düşünmezler, görürler ve karar verirler. İncelemek, tanımaya çalışmak onlar için yorucu ve zor iştir ne de olsa.
Kesinlikle bencil işidir. Zira değiştirmemekte kararlı oldukları düşünce ile onlar rahattırlar. “Benim için a=b ‘dir, gerisi beni hiç ilgilendirmez” tavrındadırlar. Şans tanımazlar, yanlış tanımış ya da yanlış karar vermiş olma durumu kendilerini rahatsız etmemektedir.

Ne de olsa onlar ki her şey hakkında en doğruları bilen ve düşünenlerdir.
Ön yargılı insanlarda çokça görülen kişilik özelliklerini söyleyelim de fark edip utansınlar:
Bunlar otoriter çevrede yetişmiş otoriter insanlar…

Aslında sadece başkalarını farklı özelliklerinden dolayı ayırt etmek ve cezalandırmak eğilimindeler…
Bir gruba ait olma bilinci fazlaca gelişmiştir bunlarda… Ki dışarıda kalanlara ezik, öteki muamelesi yapabilsinler.
Ön yargıyı yok edecek tek şey akıldır… Düşünmektir.

Çorumdan adam çıkmaz mı? Tüm ateistler ahlaksız mıdır? Bütün GS’liler Fenere düşman mıdır? Tüm türbanlılar ahlaklı mıdır? ABD bütün kötülüklerin anası mıdır? Ayağımız taşa takılsa İsrail’den mi bilmelidir? Pis sakallı, haki giysili, kalın, balıkçı yaka kazaklı insanlar solcu, kurt bıyıklı tipler ülkücü, mankenler ve sarışınlar aptal, süslüler tikky, gözlüklüler inek midir? Atatürkçüler laikçi-darbeci-ulusalcı (!), muhafazakârlar yobaz-şakirt-dinci midir? Bütün kısa boylular baş belası mıdır? Bütün şişmanlar neşeli midir? Bütün politikacılar cahil, hadsiz ve kaba mıdır? Yoksa aralarında gerçekten “İnce” zekâsı olanlar var mıdır? Erkekler ağlamaz mı? Kadınlar korunmaya muhtaç zayıf yaratıklar mıdır? Gösteriş budalası insanlar açgözlü müdürler? Bütün güzeller mutlu mudur? Kişisel gelişimciler gelişmişler midir? Bütün erkekler aldatır mı? Bütün kadınlar salak mıdır? Bütün Aslan’lar saldırgan mıdır? Bütün oğlaklar inatçı mıdır? Bütün Koçlar dik kafalı mıdır? Bütün Kovalar mı her şeyi en iyi kendilerinin bildiğini zannederler? Bütün Balıklar kaypak mıdır? Davulcuya varılmaz mı? Bütün bu olanlar dış güçlerin bir oyunu mu? Habire aldatılmanız salak olduğunuz anlamına mı gelir? Aşkın gözü kör müdür? Böyle gelen, böyle mi gider?

Gibi uzayan sorulara “heee” diyen kişinin sahip olduğu şey öngörüdür.
Yıkılmaz. Yok olmaz.
Yıkılmayacaktır. Yok olmayacaktır.
Türkiye tipik bir örneğidir. Bir ön yargılar cennetidir.
Ön yargılar milyonlarca insanın ölmesine sebep olabilir…
Ön yargının hâkim olduğu cahil ülkeler artık o kadar hastalanabilir ve boktan durumda olabilir ki herhangi bir sokak başında “bu İzmirli bunlar şöyledir, bu Diyarbakırlı bu böyledir” gibi cümleler dahi işitebiliriz…

Geçmiş olsun… Çünkü ön yargılar yüzünden evlatların öldüğü bir ülkedir burası…
Bugün de Ramazan… İftar sofralarına bakıp insan diyor ki… “Tüm Dinler” ölçülü, ayarlı olmayı öğütler, öngörür ve vazife olarak tekrar eder… O halde Saraylar da kişi başı bir garsonla, 17 parçalı devasa masalarda aç ruhları yemekle doyurmak bu dini anlamış olmak mıdır?

Akıl ihsan eylesin eyleyen…
Nefsimize iyi gelsin… Ramazan…
Çünkü en büyük cehalet nefsin ve öngörünün cahilliğidir…

Emine AKI
Latest posts by Emine AKI (see all)