Almanya Türklerin uyumunu tartışıyor

Almanya’da yaşayan Türk seçmenlerin çoğunluğunun 16 Nisan referandumunda Anayasa değişiklikleri için “Evet” oyu vermesi ülkede uyum tartışmalarını alevlendirdi.

Türkiye’deki referandumun sonucunu değerlendiren Kuzey Ren Vestfalya eyaletinin Sosyal Demokrat Partili Başbakanı Hannelore Kraft, Almanya’daki Türk toplumunda bölünme olmaması uyarısında bulundu. Kraft, “mevcut durumun aynı zamanda Almanya’nın uyum politikalarını da zorlaştırdığını” belirtti. Kraft, Almanya’daki Türklerin halk oylamasına katılma oranının Türkiye’deki oranın 40 puan altında kalmasını “ilginç” bulduğunu söyledi ve “Almanya ve eyaletimizdeki Türkler arasında kutuplaşma olmasını istemiyoruz. Yıllardır barış içinde bizlerle birlikte yaşayıp ödediği vergilerle toplum hayatımızın finansmanına katkıda bulunanları hemşeri addederim. Gelsinler, politikaları birlikte şekillendirelim” dedi.

Kuzey Ren Vestfalya ana muhalefet partisi Hristiyan Demokrat Birlik’in eyalet teşkilatı başkanı Armin Laschet ise “uyum çalışmalarına zarar vereceği” gerekçesiyle yabancılara mahalli idareler seçimlerine katılma hakkı verilmesiyle ilgili planlardan vazgeçilmesini istedi.

Almanya Türk Toplumu adlı sivil toplum kuruluşu da ülkede yaşayan Türklerin büyük çoğunlukla anayasa reformu lehinde oy kullanmasını “dışlanmışlık hissine” bağladı. Türk Toplumu Başkanı Gökay Sofuoğlu, “Türklerin on yıllardır hissettiklerini oylarıyla protesto ettiklerini” söyledi. Sofuoğlu, bir radyoya yaptığı açıklamada “Almanya’da yaşayan Türklerdeki ayrımcılığa uğratılmışlık ve dışlanmışlık hissinin referandum öncesindeki tartışmalarda ve Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki gerginlikte rol oynadığı” görüşünde olduğunu söyledi.

Çifte vatandaşlık uyuma engel mi?

Koalisyon ortağı Hristiyan Demokrat Birlik partisi de çifte pasaport uygulamasının daha sert koşullara bağlanması şeklindeki talebini yineledi. Hristiyan Birlik partilerinin meclis ortak grubu iç politika sözcüsü Stephan Mayer, “önümüzdeki yasama döneminde çifte vatandaşlık için sağlanan kolaylıkların geri alınmasına önem verdiğini” söyledi. Die Welt gazetesinin sorularını yanıtlayan Mayer, “hiç olmazsa, çifte pasaport sahiplerinin Almanya’da yaşamayan ve Almanya ile ilişkisi olmayan çocuklarının vatandaşlıktan çıkarılmasını” talep etti.

Sol Parti milletvekili Sevim Dağdelen, yabancıların Almanya’ya intibak ettirilmesiyle ilgili tartışmaların “entegrasyon politikasındaki hataları örtbas etme” amaçlı olduğunu belirtti. Dağdelen bir haber kanalına verdiği demeçte, “Almanya’daki Türklerin anayasa reformuna yüksek oranda ‘evet’ demesi, Cumhurbaşkanı Erdogan’ın yıllardır Almanya’daki bağlantılarını kullanmasına izin verilmesinin bir sonucudur” dedi.

Almanya’daki Türklerin yüzde 15′i Erdoğanı destekliyor”

Seçim araştırmaları uzmanı Joachim Schulte, Almanya’daki Türklerin referandumda çoğunlukla “Evet” oyu kullanmasının uyum politikalarının başarısızlığa uğramasına gerekçe oluşturamayacağını söyledi.

Berlin’deki bir kamuoyu araştırma şirketinin direktörlüğünü yapan Schulte, Almanya’daki Türklerin çok küçük bir bölümünün sandığa “Evet” oyu attığını hatırlattı. Alman uzman, Almanya’daki 3 milyona yakın Türk’ün yaklaşık yarısının seçme hakkına sahip olduğunu ve “Evet” oylarının yüzde 63 çıkmasının Almanya’daki Türklerin sadece yüzde 15’inin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı desteklediği anlamına geldiğini belirtti. Joachim Schulte, Almanya’daki Türklerin uyum endeksinde geriye düşmelerinde Türkiye ile sıkı bağları olmasının rol oynadığını da sözlerine ekledi.