24 Haziran’da iktidarın işi artık daha zor

 Cumhur İttifakı’ndaki oy kaybını değerlendiren yazısında Kadri Gürsel bunu iki nedene bağlıyor: “biri İYİ Parti, diğeri de ekonomideki kötü gidişat. Merkez sağda bir alternatifin şekillenmeye başlaması etkisini şimdiden hissettiriyor.” 

Kadri Gürsel’in Cumhuriyet Gazetesindeki yazsı tamamı şöyle:

Türk Lirası’nın ABD Doları karşısında son iki haftada yaşadığı büyük değer kaybı, seçmen eğilimlerini iktidar aleyhinde etkiledi. 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhur İttifakı, AKP ve MHP’ye verilen destek son iki haftada kritik oranlarda düştü. 

İstanbul Ekonomi Araştırma’nın önceki gün paylaştığı kamuoyu yoklaması sonuçlarına göre, cumhurbaşkanı seçiminin birinci turunda oyunu Erdoğan’a vereceğini belirtenlerin oranı 16 Mayıs’ta ölçülen yüzde 47.79 seviyesinden yüzde 44.02’ye indi. Bu sonuca göre cumhurbaşkanı seçimi 8 Temmuz’daki ikinci tura kalıyor. Erdoğan’ın 8 Temmuz’a yüzde 44 ile gittiği varsayıldığında rakibinin kazanma şansı beliriyor. Çünkü Cumhurbaşkanı’nın, ilk turda alacağı oyun üzerine, kendisine seçimi kazandırabilecek oranda yeni oyu ikinci turda eklemesi pek kolay değil. 

İstanbul Ekonomi Araştırma, Erdoğan’ın oy oranını 25 Nisan’da yüzde 48.6, Mayıs’ta ise yüzde 47.65 olarak ölçmüştü. O tarihlerde Erdoğan’ın oyu ilk turda seçimi kazanmaya yakın bir seviyede tutunmuş gibi görünüyordu; ta ki 14 Mayıs’ta Londra’da Bloomberg TV’ye verdiği söyleşiye ve aynı gün uluslararası fon yöneticileriyle yaptığı kapalı toplantıya kadar… Uluslararası finans piyasasının aktörleri, Erdoğan’ın söylediklerinden, onun başkanlığındaki bir Türkiye’de bağımsız bir merkez bankasının olamayacağı, faiz politikalarının Erdoğan tarafından belirleneceği, faiz denetiminin tam anlamıyla siyasallaşacağı ve Türkiye’nin yatırıma uygun ülke olma vasfını tamamen yitireceği sonucunu çıkardılar. 

Erdoğan, yatırımcıların kendisine duyduğu güveni böyle bitirdi ve TL’den kaçış bunun neticesi oldu. 
Mamafih Erdoğan’ın 10 gün içinde ölçülen yüzde 3.7 seviyesindeki önemli oy kaybının kalıcı mı yoksa konjonktürel mi olduğunu görmek için İstanbul Ekonomi Araştırma’nın önümüzdeki bir hafta içinde tekrarlayacağı kamuoyu yoklamasının sonucunu beklemek gerekecek. Erdoğan’ın oyundaki düşüş, TL’de yaşanan ani değer kaybının seçmende yol açtığı bir paniğin neticesi olabileceği gibi, siyasi maliyeti ağır, gerçek bir kırılma da olabilir. 

İstanbul Ekonomi Araştırma’nın kamuoyu yoklaması 23-26 Mayıs tarihlerinde 12 coğrafi bölgede 1500 deneğin katılımıyla “online” olarak düzenlendi. Araştırmada 1 Kasım 2015 Genel Seçimleri baz alındı ve deneklerin yanıtları, siyasi, coğrafi, yaş ve eğitim durumlarına göre kalibrasyona tabi tutuldu. Yanılma payı artı/eksi iki buçuk. 

Şirketin bu yazıda zikrettiğimiz önceki araştırmalarında da aynı yöntem uygulanmış. 
26 Mayıs tarihli araştırmanın gösterdiği diğer önemli bir sonuç, “Cumhur İttifakı”nın ilk kez yüzde 45’in altında gözükmesi… AKP-MHP ortaklığının oyu 25 Nisan’da yüzde 53.1 iken, 6 Mayıs’ta yüzde 47.84’e düşmüş, 16 Mayıs’ta da yüzde 48.8 olarak ölçülmüş… 26 Mayıs’ta ise yüzde 44.5’e inmiş Cumhur İttifakı. 

Araştırma, MHP’nin eridiğini gösteriyor. MHP oyları 6 Mayıs’ta yüzde 5.4 seviyesinde iken bu oran 26 Mayıs’ta yüzde 3.8’e gerilemiş. MHP’den İYİ Parti’ye doğru bir oy göçü yaşanıyor. Ayrıca, İYİ Parti’nin İstanbul başta olmak üzere büyük şehirlerde orta sınıf AKP seçmeninden oy almaya başladığı da görülüyor. AKP’nin şehirli orta sınıfında, ekonominin durumundan ve Erdoğan’ın duruşundan rahatsızlık arttıkça İYİ Parti’ye oy geçişleri meydana geliyor. 

Velhasıl, Cumhur İttifakı’ndaki kaybın en önemli iki nedeninden biri İYİ Parti, diğeri de ekonomideki kötü gidişat. Merkez sağda bir alternatifin şekillenmeye başlaması etkisini şimdiden hissettiriyor. 
CHP, İYİ Parti ve SP’den oluşan “Millet İttifakı” ise yükselme trendinde: 25 Nisan’da yüzde 34. 6 Mayıs’ta yüzde 36, 16 Mayıs’ta yüzde 37, 26 Mayıs’ta da yüzde 40.5 olarak tespit edilmiş. CHP oyları artıyor: 16 Mayıs’ta yüzde 19.16 iken 26 Mayıs’ta yüzde 22.7 olmuş. İYİ Parti de öyle; 10 gün arayla yüzde 14.21 ve 15.7 sonucu alınmış. Saadet’e destek aynı tarihlerde yüzde 2.69 ve 2.5 olarak kayda geçmiş. 

Deneklere “Bu pazar seçim olsa hangi ittifak ya da partiye oy verirsiniz” diye sorulunca HDP’nin oyu yüzde 13.5 olarak görünüyor. Sorudaki “ittifak” sözcüğü düşürülüp yalnızca “Hangi partiye oy verirsiniz” diye sorulduğunda HDP’nin oyu yüzde 12.1’e düşüyor. 

Aradaki fark şundan kaynaklanıyor: İçinde MHP var diye tepkili olup bu Cumhur İttifakı’na oy vermek istemeyen yüzde 1.5 civarında Kürt AKP seçmeni var. Kendilerine “ittifak” sorusu sorulunca “HDP” diyorlar, “parti” sorusu sorulunca da “AKP”… 

24 Haziran’ın anahtar partisi HDP’nin anahtarı da işte bu Kürtler. 

Sonunda ne diyeceklerini 24 Haziran’da göreceğiz.